Türk Bozkır Kültürünün Tarihsel Gelişimi

Dünya medeniyetleri var olduklarından beri kendi kültürlerini muhafaza etmeye çaba göstermiş ve yıllar içerisinde bu kültürlerini geliştirip ona göre yaşamaya devam etmişlerdir. Bu durum Türkler için de geçerlidir. Türk kültürü, tarihsel süreçte birçok farklı aşamadan geçmiş ve zenginleşmiştir. İlk Türk toplum ve devletlerinde bozkır kültürü hakimdir ve bu durum, Türklerin toplumsal yapılarında derin izler bırakmıştır.

Bu toplumların bilinen en eskilerinden biri Sakalar (İskitler)dır. MÖ. 7. yüzyılda varlıklarını sürdüren Sakalardan itibaren toplum yapılarında bu kültür görülmektedir. Gerek coğrafi şartlar, gerek geçim kaynakları, gerekse milli kimlik bu kültürün ortaya çıkmasını tetiklemiş ve bu şekilde yaşanmışlık süregelmiştir. Türkler göçebe bir hayat sürmüşler ve buna bağlı olarak hayvancılıkla geçimlerini sağlamışlardır.

Sürekli göç üzerinde olmaları sebebiyle avlanmak, kendilerini korumak yahut yeni fetihler yapmak için de maden işlemeciliğinde gelişmişlerdir. Demiri dövme işleme ve kesici-delici alet yapma konusunda ustaca eserler yapmışlar ve bunları da iyi bir şekilde kullanmışlardır. Sakalar hakkında birçok kaynakta “Bozkır’ın Kuyumcuları” ifadesi kullanılmaktadır. Ayrıca atı evcilleştirmişler ve binek hayvanı olarak ulaşımda, taşımacılıkta ve savaşlarda kullanmışlardır. Bu göçebe durum, bazı sonuçlara yol açmıştır: sürekli hareket halinde oldukları için taşınmaz mimari ve sanat eserleri yapamamışlar; bunların yanında bir okulları da olmamıştır. Ayrıca Gök Tanrı inancına göre tanrının her yerde olmasından dolayı bir tapınak ihtiyacı hissedilmemiş ve yapılmamış olması da bu kültüre engel olmamıştır.

Ayrıca tarım arazilerine de sahip olmadıkları için tarımsal gıda ihtiyaçlarını ticaret yoluyla karşılamışlardır. Bu durum, toplumun yapısını derinlemesine etkilemiştir; hapishanenin olmaması, cezaların kısa süreli olmasına ve sanat eserlerinin taşınabilir eşyalar üzerine yapılmasına sebep olmuştur. Bu kültürde hukuk kuralları, hakanın da uymak zorunda olduğu töre isimli yazısız hukuka dayanır. Ayrıca bu kültür yapısı zaman içerisinde gelişerek devam etmiştir.

Tarihte kurulan ilk Türk devleti Asya Hunları ve Türk ismiyle kurulan ilk devlet olan Gök Türklerde de bu kültürün izleri görünmektedir. Yerleşik hayata geçen ilk Türk devleti Uygurlar da bu kültürü yaşatmıştır. Bozkır kültürü, Türklerin düşmanları üzerinde etki kurmasında büyük rol oynamıştır. Tarihin en eski kayıtlarından beri görüldüğü gibi, bulunduğu coğrafya sebebiyle Türkler, Çin ile çok fazla egemenlik, bağımsızlık ve İpek Yolu için hakimiyet mücadelesinde bulunmuştur. Burada bir örnek vermek gerekirse; Asya Hunlarının bozkır kültürü ve buna bağlı olarak savaşçılık özellikleri, özellikle Mete Han döneminde zirveye çıkmış ve Çin Medeniyeti ile yapılan mücadelelerin başarılı sonuçlarının ardından, Çin Medeniyeti kendini korumak için savunma yapmıştır.( Çin Seddi)

Bu savunma hattı, Türklerin ne kadar başarılı bir bozkır kültürüne sahip olduğunu göstermektedir. Bu mücadelelerde oldukça önemli başarılar kazanan Türkler, bu başarılarının ardından tarımsal ihtiyaçlarını vergi şeklinde almışlardır. Bu başarılı durumlar bazen tersine dönse de tarihsel olarak bozkır kültürünün Türkler için önemi göz ardı edilemeyecek kadar büyüktür. Coğrafi konumlar değişse de bozkır kültürü ve alışkanlıkları hep devam etmiştir. Türkler, millet olarak bu kültürü göç ettikleri her yerde yaşatmayı bilmişlerdir.

Bugün hâlâ bozkır kültürünün devam ettiğini görmekteyiz; sporlarımızda da bunun izlerini görebiliyoruz. Atlı sporlar, cirit atma ve okçuluk gibi geleneksel etkinliklerimiz, bu kültürün yaşatıldığı alanlardan sadece birkaçıdır. Bozkır kültürü, Anadolu ve Asya’nın çeşitli bölgelerinde yaşatılmaya devam etmektedir. Bu zengin kültürel miras, sadece geçmişin izleri değil, aynı zamanda günümüz Türk toplumunun da önemli bir parçasıdır. Bilgiyle kalın, kitapla kalın.


YUNUS EMRE'NİN KALEMİ sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.

yunusemreninkalemi tarafından yayımlandı

Merhaba.Ben Yunus Emre. Burada tarihin çeşitli alan, şahıs ve olaylarından oluşan makalelerimi ve denemelerimi paylaşacağım. Ayrıca YKS düzeyinde tarih ve diğer alanlarda çalışmanın nasıl yapılacağı ile ilgili de bilgiler olacaktır. Sizlerin de görüş ve önerilerine açığım

Yunus Emre'nin Kalemine Hoş Geldiniz.